Kriminalize Edici Dili ve Gazetecilik Anlayışını Kınıyoruz!

 

17.10.2022 Tarihinde Gazeteci Abdulkadir Selvi, Hürriyet Gazetesinde yayınlanan “Derin devlet, Mitras ve Diyarbakır’da Erdoğan’dan beklentiler” başlıklı köşe yazısında Cumhurbaşkanının Diyarbakır Ziyareti öncesi izlenimlerini değerlendirmiştir. Yazısının bir bölümünde “PKK dağlarda azaldı, şehirde korku iklimini yaratamıyor, kepenk kapatarak, sokakları ateşe vererek hayatı felç edemiyor. Ama farklı bir konsepte geçmişler. Diyarbakır’da onu gözlemledim. HDP, siyasetiyle, ticaret odasıyla, Amedspor’la, baroyla, STK’larla Diyarbakır’da kültürel hâkimiyetini sürdürüyor. Söylemi belirliyorlar. Bu yeni bir mücadele yöntemi. Dağlardaki mücadele kazanılmış ama şehirlerdeki kültürel iktidar kazanılamamış” şeklinde bir değerlendirmede bulunmuştur.

Sivil Toplum Örgütleri; siyasal sistem içinde tartışılan birçok konu, sorun ve taleplerin olgunlaşma sürecinde önemli bir özne olarak sorumluluk almakta, devletin baskın rolünün azaltılarak karar alma aşamasında toplumsal beklentiler çerçevesinde aktörler arası işbirliğini sağlamaktadır. Bu çerçevede Diyarbakır’daki Meslek ve Sivil Toplum Örgütleri, ülkenin temel sorun alanlarına yönelik görüş, öneri ve tespitlerini her koşulda sağduyulu ve çözüm yaklaşımıyla kamuoyu ile paylaşmıştır. Bu nitelikleriyle her dönemde gerek iktidar partilerinin gerekse muhalefet partilerinin ilgi odağında olmuş, ülkenin netameli meselelerinde de görüşleri ulusal ve uluslararası kamuoyunda ilgiyle takip edilmiştir.

Çalışmalarımızda toplumsal sorunlarımızı bütün gerçekliği ile ortaya koyup, çözümü de bu gerçeklik çerçevesinde şekillendirip savunduk, savunmaya da devam ediyoruz. Kentimizdeki Sivil Toplum Örgütlerinin anlamını, önemini ve yerindeliğini anlamaktan uzak ve manipüle edici bu değerlendirmenin bir gazeteci kimliği ile yapılmış olmasını kabul etmek mümkün değildir. STK’ları, siyasal sistem içerisinde toplumsal sorunlara yerel ve genel çözümlerin sunulması ve tartışma zemininde önemli özneler olduğunu, demokratik sistemlerde siyasi ve idari otoritenin keyfiliğine karşı hak ve özgürlükleri savunan, hesap verilebilirlik ve şeffaflık noktalarında sorumluluklarının önemini görmeyen ve anlamak istemeyenlere bu yönlerimizin varlığını bir kez daha hatırlatıyoruz.

Diyarbakır’da yıllardır toplumsal barışı önceleyen bir tarzda ve ağır bedeller ödeme pahasına faaliyetlerini yürüten Meslek ve Sivil Toplum Örgütlerine yönelik bu hedef gösterici ve kriminalize edici dili kınıyoruz. Bu tür hedef gösterici değerlendirme ve söylemlerle, yıllardır oluşturduğumuz sivil toplum geleneğimizden ödün vermeksizin, toplumsal sorun alanlarımıza ve demokratik sisteme katkı amacı güden çalışmalarımıza devam edeceğimizin de bilinmesi isteriz.

Diyarbakır Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası