VELİ KANĞALVELİ KANĞALTüm Yazıları

Her meslek grubunun farklı karşıladığı ama, tüm mesleklerin de muhasebesinin yapıldığı bir dönem, Dün
ile hesaplaşılan, yarına hazırlıkların yürütüldüğü bir süreç, Her şeyden önemlisi yeni düşünceler
dönemidir Yeni Yıl...
Memleketin gazete sayfalarından ayan beyan okunan ekonomik, sosyal ve siyasal sıkıntılarına inat; bu
yeni yıl yazısı umut verici olmalı.
Büyük şair Nazım Hikmet’in de dediği gibi;
“Büyük insanlığın toprağında gölge yok,
sokağında fener ,
penceresinde cam.
ama umudu var büyük insanlığın ,
umutsuz yaşanmıyor.”
İçinden geçtiğimiz zamanın da duygusu bu diyorum. Hele ki umutsuzluk uçurumunun yanı başında
olduğumuz günümüz dünyasında…
Özgürlüklerin olduğu bir ülke hayalimiz yada yaşama isteğimiz; geçim kaygısı altında ezilmeden, insan
olma onurumuz zedelemeden bir yaşam isteme arzumuz...
Varsın acılar taze olsun, çözümsüzlükler alabildiğine derin görünsün...
Yine de yeni yılın ilk günlerinde, dergi sayfasının bu köşesine, umutlu, şevkli, hayata, insana dair güzel
şeyler yazmayı başarmalı.
Bir yeni yıl yazısı; şöyle Dicle üzerine ışık vuran şıkır şıkır bir Diyarbekir günü gibi iç açıcı olmalı.
Yok yok...
Son zamanlardaki üzerine kara bulutların çöktüğü , puslu Diyarbekir akşamlarına benzememeli.
Soluksuz bırakmamalı insanları. Göğüslerinin üstüne sıkıntı gibi çöreklenmemeli. Dedim ya, ışıyan Dicle
gibi olmalı. Şıkır şıkır, aydınlık, iç açıcı.
Dileğim...
Yaşamımızda, biz istediğimiz sürece, istediğimiz an, yeni hayaller, yeni umutlar, yeni hedefler
kurgulayabiliriz. Bu tamamen bizim elimizde…
Çünkü bakış açımız, niyetimiz nasıl olursa yaşamımız da öyle şekillenmektedir.
Yarın farklıdır bu günden / adı değişir hiç olmasa... diyerek
Hoşçakalın. Mutlu kalın.
Bu arada unutmayın her hoşçakal bir merhabadır aslında.
Sevgi ve saygılarımla.